FLORIDA İŞ YATIRIM İÇİN İKİNCİ EN İYİ EYALET
Atlantik Okyanusu ile doğuda Alabama ve Georgia tarafından kuzeyindeki, Meksika Körfezi ile batıda sınırlanmıştır ABD'nin güneydoğu bölgesinde bir devlettir ve Florida Boğazları ile güneyde.
Florida Chiefexecutive.net tarafından iş yatırım için ikici en iyi eyalet seçildi
Hiçbir şirket imtiyazı vergisi
Hiçbir devlet, kişisel gelir vergisi
stokların yok vergi
yabancı gelir vergi yok
Nitelikli Hedef Sanayi Vergi İadesi Programı
QTi Florida'da oluşturulan yeni iş başına 3.000 $ bir vergi iadesi sağlar
Bu Enterprise Bölgesinde veya Köy Sayısı içindeki iş başına $ 6,000 artar
Kurumsal Bölge Programı
Florida satış vergisi veya kurumlar vergisi bölge sakinleri işe yönelik bir girişim bölgesinde bulunan işletmelere karşı krediler.
Kurumlar vergisi kredileri bir bölgede tesislerini inşa veya genişletmek işletmeler için kullanılabilir.
Yarı iletken, Uzay ve Savunma Satış ve Kullanım Vergisi Muafiyeti -
makine yatırımları tüm satış ve kullanım vergileri için muafiyet ve
üretim ve araştırma kullanılan ekipman.
Sermayesi Yatırım Vergi Kredisi (CITC) -
Bu uygun sermaye maliyetlerinin% 5'ine eşit bir miktarda 20 yıla kadar kullanılabilir kurumlar vergisi karşı bir yıllık kredi
Kaynaklar:
Florida 45 Valisi Florida Gov. için tıkla
E2 Vize nasıl alınır:
E2 anlaşma yatırım vizesi Amerika Birleşik Devletleri ticaret ve navigasyon anlaşma tutar hangi ile belirli ülkelerden gelen iş adamları içindir. Bu ABD'de varolan iş satın almak ya da sıfırdan yeni bir iş kurmak için yeterli ciddi yatırımlar getirmek yabancı yatırımcılar için tasarlanmıştır. Asıl yatırımcı o iş aktif rol vardır ve bizzat geliştirir ve ABD kurumsal yönlendirir olduğunu göstermek için gereklidir.
Kenara ana yatırımcı aynı zamanda bir e-2 vizesi almaya hak kazanabilir vize bu tür kişi (ler) başka kategori var. işletmenin verimli çalışması çok uzun o çeşitli belirleyici faktörleri karşılayan gibi bir e-2 vizesi alabilirler için gerekli olduğu görülmüştür işletme tarafından istihdam edilecek kişi. Bu vize aynı zamanda "temel işçi E2 vizesi" veya "anahtar çalışan E2 vizesi" olarak bilinir. Çalışan asıl E2 vize sahibinin, yani asıl yatırımcı olarak aynı milliyetten olmalıdır. Ana vize sahibinin ya sadece iş sahibi veya bir ABD ortağı ile bir iş% 50 ya da daha fazla kontrol hisse sahibi olmalıdır.
Çalışan bir konum işgal ya da uygun niteliklere sahip Amerikan vatandaşı işgal veya yapabileceği işin içinde bir iş yapmak gerekir.
Çalışan bir denetim veya yönetim rolü olabilir ya da iş çalışan onları vazgeçilmez hale tür özel yeteneklere sahip olmalıdır.
Çalışan bir denetleyici rolü işgal edilmesi ise çalışanın iş önemli bir bölümünü denetliyor olması için, iş yeterince büyük olması gerekir. Bu E2 çalışan aynı işi sadece alt düzey çalışanlar denetliyor olması için, örneğin, kabul edilebilir değildir.
çalışanın nedeniyle 'özel yetenek' bir istihdam edilecek olursa, bu beceriler dikkatle vize karara bağlamak görevlileri tarafından ele alınacaktır. Bu beceri setleri kişi yeterince benzersiz becerileri vardır ya da geniş deneyim ve nitelikleri yapmaları beklenir işte ve onunla gitmek için uygun bir maaş olup olmadığını belirlemek için değerlendirilmelidir. Bu nedenle, operasyon alanında uzmanlık kanıtlanmış; teklik veya belirli becerilerin zorunluluk; iş işlevi; Böyle uzmanlık komutu bu dilekçeleri değerlendirirken dikkate alınacaktır maaş. bu becerileri pozisyonu ve işletme için gerekli olan sadece dil ve kültür olarak kabul edilebilir.
E-2 Yatırım Vizesi Başvuranları İçin “Önemli Miktar Yatırım” Tanımı
E-2 yatırımcı vizesi, Amerika’da iş kuran kişilerin ilk aklına gelen vize tercihidir. Bu vize türü, yenilenmesinde herhangi bir limit olmadığı için, süresiz olarak yenilenebilmesi avantajıyla son derece caziptir. Göçmen olmayan L-1 ya da H-1B vizelerinde olduğu gibi
5-7 yıllık sınırlamalar E-2 vizesinde sözkonusu olmadığı için, visa statüsü yatırım yapılan girişim faal olduğu sürece sonsuz olarak uzatılabilir.
Yeteneğini, vasıf ve becerilerini ve nihayet yatırım parasını Amerika’ya getirmek için hevesli ve istekli E-2 vizesi girişimcisinin, bu vize ile ilgili karşılaşacağı en önemli soru şudur: Ne kadar tutarında yatırım yapılmalı? E-2 vizesi yatırım esasına dayalı bir vize olması sebebiyle, yatırım, işin başarısı için kuşkuya yer vermeyecek şekilde, adanmış/ taahhüt edilmiş olmalı ve söz konusu iş, spekülatif yani kuramsal ve süpheli olmamalıdır. Daha başka bir ifade ile yatırım yapılan iş, başarılı olma şansının yüksek olmasını temin etmek bakımından yeterli sermaye ile fonlanmış olmalıdır. Federal mevzuatta, kesin bir para tutarı belirtilmemiş, ancak onun yerine “substantial/önemli miktar” yatırım ifadesi kullanılmıştır.
Yatırımın “önemli miktar” olup olmadığının belirlenmesinde orantıya bakılır. Toplam yatırım miktarının, bir işi/işletmeyi işletmek ya da kurmak için gerekli olan paraya olan oranına bakılarak yatırımın önemli olduğu varsayılır. Başka bir ifadeyle, eğer bir yatırım, yapılacak işin başarılı olabilmesi için gereken fonun %100’ü ise, yapılan yatırım önemli miktardadır. Ancak bir çok E-2 vizesi başvuruları %100’den daha az bir oranda yapılan yatırımları içerebiliyor ve yatırımın “önemli miktar” olup olmadığı ters orantılı bir ölçüyle değerlendirilebiliyor. Yani, E-2 vize konusu işi işletmek ya da sıfırdan kurmak için gereken para azaldıkça, “önemli miktar’ şartını yerine getirecek sermaye oranı da artacaktır. Örneğin $100,000 ya da daha az gereken bir işletme için, tipik olarak yatırımın %100’unun yapılmis olmasi sarti aranır. Öte yandan bunun aksi olarak, $1Milyon’lık bir iş için yapılacak $700,000’lik yatırım yani %70’i, işin önem ve büyüklüğü gözönüne alınarak, önemli miktarda yatırım şartını yerine getirebilecektir.
Bahsettiğimiz oranın yanısıra, Amerikan Vatandaşlık ve Göçmenlik Bürosu (USCIS), E-2 vizesi içeriğiyle ilgili olarak, “önemli miktar yatırım” değerlendirilmesini yaparken, yapılacak işin mahiyetini de dikkate alıyor. Örneğin, makina üretimi yapacak bir işletmenin kuruluşu için milyonlarca dolar gerekebilir. Öte yandan, en önemli değeri E-2 yatırımcısının bilgi, beceri ve yeteneğinden kaynaklanan, servis sektöründe faaliyet gösterecek teşebbüslerin işletilmesi veya kurulması için ise daha az fon gerekebilecektir.
Tipik olarak E-2 yatırımları $100,000-$150,000 aralığında beklense de, yapılacak işin mahiyetine göre $70,000-$80,000 yatırımla E-2 vizesinin “önemli miktarda yatirim” şartını yerine getirmek mümkün olabilecektir. Ancak bütün başaralı E-2 vizesi başvurularının en temel ortak unsurları dikkatlice hazırlanmış bir iş planı ve hukuki
analizinin eksiksiz yapıldığı açıklayıcı talep yazısıdır. Yatırım yapıp ABD’ye taşınmayı planlamadan ve bu yolda bir taahhüde girmeden önce, iş planlarınızı, mesleki deneyimlerinizi, mali durumunuzu ve göçmenlik hedeflerinizi E-2 konusunda deneyimli bir ticari göçmenlik avukatı ile mutlaka ayrıntıları ile görüşün, tartışın.
Ortaklık ve Şirket İhtilafları- Son Hesaplaşma
İster çalışan bir işletmeyi, şirketi ya da franchise’i satın alsın, isterse sıfırdan yeni bir şirket (start-up) kursun, girişimci kişisel ekonomik durumunu kendi kontrolü altına alma isteğiyle motive olur. Hikayelerini her gün duyuyor ve ticari girişimcilerin becerilerine , yoktan var edebilme yeteneklerine ve sınırsız azimlerine hayran oluyorum. Kendi memleketinden uzak, topraklarından ayrı, yabancı bir ülkede herşeye rağmen bu zoru başaranlar ise, özel bir övgüyü sonuna kadar hak ediyorlar.
Ortaklar arasındaki ihtilaflar büyük emeklerle kurulan ve ayakta tutulan bu işletmelerin dağılmasına ve nihayet feshedilmesine yol açabiliyor. Bu durumda bazen eski arkadaşlıklar bozuluyor ve taraflar heyecan ve stres altında –kolaylıkla- yanlış kararlar verebiliyorlar.
. 1 Anlaşmalarınızı mutlaka yazılı yapın. Ortaklar, ilişkilerinde el sıkışıp “ağızdan çıkan söze güven”i esas alsalar da, anlaşmaların yazılı olması çok önemli amaçlara hizmet eder. Bir çok anlaşmanın dava ya da icra edilebilmesi için yazılı olması zorunludur. Yazılı anlaşmada, taraflar başlangıçta anlaşmadan doğan borç ve yükümlülüklerini kayıt altına alıp hükümlerde anlaşacakları için, bu ileride kimin neyi, nasıl yapacağı konusundaki haklı anlaşmazlıkları azaltacaktır. Hukuk, yazılı, imzalı anlaşmalara itibar eder ve ağırlık verir. Anlaşma şartlarını siz, 10 yıl sonra belki hatırlayabilirsiniz. Peki, karşı taraf hatırlayacak mı? Ya da anlaşmayı yaptıktan sonra bu dünyadan ayrılan tarafın mirasçıları, aradaki anlaşma ve hükümlerini nasıl bilecek? Ayrıca, okumadığınız ve tam olarak anlamadığınız hiç bir anlaşmayı da asla kabul edip, imzalamayın. Yazılı anlaşmaların açık ve sarıh olmasına da mutlaka özen gösterin.
. 2 Ortaklar arasındaki güç dengesine dikkat edin. Bozulan bir çok ortaklıkta, ortaklara “Neyi farklı yapardınız?” sorusunu sorsanız, alacağınız cevapların en az yarısı “Güç dengesine dikkat etseydim” olur. Bir süre önce, iki ortağın şirket hisselerine yarı yarıya sahip oldukları bir şirketin tasfiyesinde yer aldım. Şirketin
yönetim kurulu üç kişiden oluşuyordu; ortaklar ve ortaklardan birisinin eşi. Bu, şirketin yönetiminde yönetim kurulunda eşi olan hissedar lehine önemli bir dengesizlik oluşturmuş ve diğer ortağın istediği hiç bir karar yönetimden geçmez olmuştu. Herşeye sıfırdan başlama imkanları olsaydı, eminim yönetim kurulunun üçüncü kişisini bağımsız bir kişiden seçilmesini temin ederler ve ekomomik anlamda eşit haklara sahip bir ortağın yönetimde azınlık durumuna düşmesini önlerlerdi.
. 3 Haklarınızı bilin. Kanundan doğan haklarınızı, kuvvetinizi ve zaafiyetinizi bilin: Bilirseniz asılsız ve mesnetsiz tehtidlerin görüş alanınızı daraltmasına izin vermezsiniz. Mahkeme yoluyla ortaklıkların bitirilmesi veya şirketin feshi durumunda, taraflar yasal masraflarla karşı karşıya kalırlar ve varlıkların paraya çevrilmesinde gerçek değeri bulmak zorlaşır. Bu sebeple, haklarını bilerek ve üst düzey güven içinde masaya oturmak, müzakerenin her iki taraf için de en iyi şekilde sonuçlanmasını temin eder.
Ticari İşletmede %50-50 Ortaklık
Çoğunlukla ticari işletmelerin kuruluş ve başlangıç aşamasında ortaklar arasında yaşanan anlaşmazlıklar son derece azdır. Bu dönemde ortaklar, ideallerini ve fikirlerini gerçekleştirmek için kar amacı ile kurdukları işletmenin zarar görmemesi adına ufak tefek görüş ayrılıklarının üzerinde de pek fazla durmayabilirler.
Fakat ticari işletme para kazanmaya (ya da tam tersi zarar etmeye) başladığında ise durum son derece farklı olabilir. İlerleyen yıllarda, değişen koşullar ortakları bir anlaşmazlığın içine itebilir ve ticari işletmenin yönetimi esnasında stratejik kararlar alınırken ciddi farklılıklar ortaya çıkabilir. Böylelikle ortaklar kendilerini kaçınması zor bir anlaşmazlığın içinde bulabilirler. Bu durumda fazla bir seçenek yoktur: Ortaklar, ya kendi aralarında uzlaşıp barışmaya çalışacaklar, ya da hukuki yollara başvurup Mahkemede çözüm yolları arayacaklardır. Mahkeme’nin sonunda, yıllarca süren zaman kaybından ve onbinlerce (hatta yüzbinlerce) dolara ulaşacak masraflardan sonra, kazanan ortağın “ne kadar kazandığı” da, herhalde çok tartışma götürür. Ayrıca ticari işletmenin kurulduğu eyaletin default (varsayılan) kanunlarının öngördüğü çözümler de her zaman arzu edildiği gibi olmayacaktır.
Bu sebeplerle, -her kim olursa olsun- başka bir kişi ile ortak bir ticari işletme kurarken,
mutlak suretle, gerekli diğer sözleşmelerin yanısıra, ortaklar arasında finansal ve idari hak ve görevleri düzenleyen ve şirket türüne göre Shareholders Agreement (Hissedarlar Sözleşmesi) veya Operating Agreement (İşletim Sözleşmesi) denilen sözleşme de düzenleyip, akt ve imza edilmelidir. Eğer %50-50 ortaklık yapısı varsa yukarıda bahsettiğim sözleşmelere ayrıca deadlock (karar mekanizmasının tıkanması) hükümleri mutlaka eklenmelidir. Deadlock hükümleri eşit hisseye sahip ortaklar arasında karar vermenin tamamen tıkandığı durumlarda anlaşmazlıkların nasıl çözümleneceğini düzenler: Mahkemelerden uzak durmanıza yardımcı olacaktır.
Belgelerin çok dikatli ve detaylı bir şekilde hazırlanması gerekmektedir bu konuda mutlaka bir avukat ile çalışmanızı tavsiye ederim.
Hukuki meselenizin ilk başlangıcında değerlendirilmesi için lütfen bizim avukat ile irtibata geçiniz.